Bu site Prof. Dr. Ali Esat Karakaya tarafından hazırlanmıştır
GÜNÜMÜZDE KİMYASAL MADDELER ve TOKSİKOLOJİ

Günümüzde 100 000 civarında kimyasal madde çeşitli amaçlar için kullanılmakta ve bu sayı her geçen yıl artmaktadır. 20. yüzyılın başında çoğu doğal kaynaklı olmak üzere bir kaç bin kimyasal madde kullanılmaktaydı. Kimyasal maddelerin kullanımı özellikle 1940' lardan sonra hızla artmıştır. 1950 yılında 7 milyon ton/yıl olan dünya kimyasal madde üretimi 1985 yılında 250 milyon ton/yıl ve 2000 yılında 400 milyon ton/yıl’a yükselmiştir ( 1 ). Bugün bu rakamın 500 milyon ton/yıl'a ulaştığı tahmin edilmektedir. Kimyasal maddelerin gerekli güvenlik testlerinden geçmeden kullanılmaya başlandığı yıllarda yapılan hatalardan insan sağlığı ve çevre zarar görmüştür. Gerek kimyasal maddelerin her alanda yoğun olarak kullanılmaya başlanması gerekse kontrolsüz kullanımın yarattığı ciddi sağlık ve çevre sorunları, toplumlarda kimyasal kullanımına karşı oluşan korku ve tepkinin nedenidir. Kimyasalların insan sağlığı üzerindeki etkileri devamlı tartışma konusu olmaktadır. Toplumlarda en önemli sağlık göstergesi doğuştan yaşam beklentisi olarak da tanımlanan ortalama yaşam süresidir. 1900 yılında dünyada ortalama yaşam süresi yüksek çocuk ölümü oranına da bağlı olarak 30 yaş iken, 1985 yılında 62 yaşa yükselmiştir. ( 2 ). Bu gelişmede başta ilaçlar ve suyun sanitasyonunda kullanılan kimyasallar olmak üzere, insanlara kimyasalların da yardımıyla yeterli ve kontaminasyondan korunmuş gıdaların temin edilebilmesinin de önemli payı vardır. Ancak, bu değerlendirmeden kimyasalların insan sağlığı ve çevre için zararsız olduğu anlamı çıkartılmamalıdır. Bir fayda/zarar değerlendirmesi söz konusudur. Rastgele kimyasal kullanımı insan sağlığı ve çevre için büyük tehdittir. Özellikle 1960'lardan sonra toksikoloji ( 3 , 4 ) bilimindeki hızlı gelişmenin yanı sıra kimyasal maddeler için risk yönetimi uygulamalarının geliştirilmesi, güvenli kimyasal kullanımı olanağını getirmiştir.

Toksikoloji binlerce yıl önce tıbbın bir kolu olarak gelişmeye başlayan bir bilimdir. Hipokrat dahil tıp bilim tarihinin tüm önemli isimleri toksikolojinin de gelişmesine katkı yapmışlardır. Bu konuda öne çıkan isim 1493-1541 yılları arasında yaşamış İsviçreli bir hekim olan Paracelsus’ tur. “ Her şey zehirdir. Zehirle ilacı ayıran dozdur” öngörüsü ile Paracelsus modern toksikolojinin temeli olan doz-cevap ilişkisine ilk dikkati çeken bilim insanıdır. Toksikoloji günümüzdeki konumuna son 50 yıldaki bilimsel gelişmelerle ulaşmıştır. Bu gelişmelerin temelinde 1960’lar öncesi yeterli toksisite bilgisi olmadan her alanda yoğun kimyasal kullanımın insan sağlığı ve çevre üzerindeki felaket boyutundaki zararların görülmesi ve bunun araştırmaları zorunlu kılan itici güç olması yatmaktadır. Başlangıçta kısaca “zehir bilimi” olarak tanımlanan toksikolojinin tanımı, işlevine paralel olarak gelişmiş ; “Kimyasallar ile biyolojik sistemler arasındaki etkileşimleri zararlı, sonuçları yönünden inceleyen bilim dalı” veya “kimyasalların zararsızlık limitlerini belirleyen bilim dalı” gibi tanımlar getirilmiştir. Çok sayıda uygulama alanı olan toksikolojnin tüm işlevlerini kapsayan ancak kısa bir tanımın ortaya çıkartılması amacıyla görevlendirilen bir komitenin çalışması sonunda aşağıdaki tanım oluşturulmuştur.

“ Toksikoloji, kimyasal, fiziksel ve biyolojik kökenli maddelerin canlı organizmalar ve ekosistem üzerindeki zararlı etkileri, bunlardan korunma ve zarar oluşma durumunda ise bu zararın azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması konularında çalışan bilim dalıdır ”

Bugün ilaç, gıda katkı maddesi, kozmetik, tarım ilacı, endüstri kimyasalı olarak kullanılan her kimyasalın insan sağlığı ve çevreye olan etkisi ayrıntılı olarak incelenmekte, insan sağlığı ve çevre üzerinde kabul edilemez ölçüde risk taşıyanların kullanımına izin verilmemektedir.

Her faaliyet değişen oranlarda risk taşır. Modern yaşamın vazgeçilmez unsurları olan kimyasal maddelerin kullanımında da insan sağlığı ve çevre için riskler söz konusudur. Günümüzde ulaşılan teknolojinin sağladığı imkanlar ile bu riskler kabul edilebilir düzeylere indirilmektedir. Geliştirilen uluslararası kurallar, kimyasal kullanımında insan sağlığı ve çevrenin zarar görmemesini hedeflemektedir. Bu süreçte, ülkeler kendi başlarına değerlendirmeler yapmamakta, uluslararası kuruluşlar güvenli kimyasal kullanım kurallarını belirlemektedirler. Ülkeden ülkeye değişen, söz konusu ülkede bu kurallara uyulup uyulmadığıdır.

  
Gıda Katkı Maddeleri Ve Gıda Kontaminantları Sitesi Kuruluşu: Kasım 2001 Günceleştirme: 24 Şubat 2011 Kaynak Gösterilmeden Alıntı Yapılamaz